Türkoğlu Akdeniz Bölgesi’nin doğusunda yer almaktadır. Yönetim bakımından Kahramanmaraş’a bağlıdır. İlçe merkezinin il merkezine uzaklığı 22 km.dir. İlçe Akdeniz’den yaklaşık 100km içerde yer almaktadır. Türkoğlu’nun matematiksel koordinatları 37 24 kuzey enlemi ile 36 51 doğu boylamındadır. Türkoğlu’nun güneyinde Nurdağı, batısında Bahçe ve Düziçi ilçeleri, kuzeybatısında Andırın ilçesi, doğusunda Pazarcık, kuzeyinde ise Kahramanmaraş yer almaktadır
Yüzölçümü 705 km2 dir. Denizden yüksekliği ortalama 500 metredir. Türkoğlu’nun batısında fazla yüksek olmayan dağlar ve yaylalık alanlar yer almaktadır. Kuzeybatısında Kemalim Dağları, Güneybatısında ise Toros Dağları’nın devamı olan Nurdağı ile çevrilidir. Türkoğlu Nur Dağları’nın doğusundaki uzantısı olan İmalı Dağı’nın doğu eteklerinde kurulmuştur. Türkoğlu’nda iki önemli ova bulunmaktadır. Bunlardan ilki ilçenin üzerinde kurulu bulunduğu Türkoğlu Ovası’dır. Türkoğlu Ovası ilçenin doğusunda kuzey güney doğrultusunda uzanmaktadır. Diğer önemli ovası ise Türkoğlu’nun güneyindeki Sağlık (Gavur Gölü) Ovasıdır. İlçenin en önemli akarsuyu ilçe sınırları içinden geçen Aksu Nehri’dir. Diğer önemli akarsuyu İmalı Deresi’dir. İmalı Deresi üzerinde Kızıleniş Göleti sulama amaçlı yapılmış olup halen kullanılmaktadır. İmalı Deresi Türkoğlu’nun merkezinden geçerek Aksu Nehri’ne ulaşmaktadır

GAVUR GÖLÜ (SAĞLIK OVASI)
İlçe arazisi yakın zamanlara kadar Gavur Gölü diye anılmış, günümüzde ise Sağlık Ovası olarak adlandırılmıştır. Ovanın deniz seviyesinden yüksekliği 480 metredir. Ovanın uzunluğu 30 km.dir. Genişliği 8-10 km.dir.
Gavur Gölü ilçenin güneyinde bulunur ve geçmişte de günümüzde de önemli bir sulak alandır.
Gavur Gölü Hatay’daki Amik Gölü ile birlikte Afrika’daki Victoria Gölü’ne kadar uzanan çöküntü hendeğinin kuzey ucunu oluşturur. Ovanın tabanı milyonlarca yıllık bitki ve hayvan fosilleri ile doludur.
1950’li yıllardan itibaren sıtma ile mücadele ve tarım alanı elde etmek için kurutulmaya başlanmıştır. Açılan büyük kanallarla göl suyu Aksu Nehri ve Ceyhan nehrine bağlanmıştır. Kurutma faaliyetleri 1966 yılında tamamlanmış ve 7125 hektar alan kurutularak tarım arazisine dönüştürülmüştür.
Balıkçılık ve saz kesimi açısından zengin bir alandır. Göl içerisinde balık, yılan, kurbağa ve mikroorganizmaların çokça bulunması birçok kuş türünü göçleri esnasında konaklamak için burayı tercih etmesine sebep olmuştur.
Ocak 1968’de 900.000, Ocak 1969’da 101.000 kuş sayılmıştır. Ülkemizde yaşayan 450 kuş türünden 239’u burada devamlı bulunmaktadır.
Türkoğlu ilçemizin tanınmış simalarından işadamı Kemal Güçlü’nün anlatımıyla Gavur Gölü’nün eski hali:
“Ben Türkoğlu ilçesinin İstasyon mahallesinde oturuyorum. Şu anda yaşın 70 civarında. Yani 8 yaşımdan beri Gölü iyi tanırım. O zamanlar istasyon mahallesi,Gavur Gölü içerisinde sayılırdı. Almanlar demiryolu yaparlarken şimdiki Demir Köprünün altından Gavur Gölü suları akardı. Göl yağış ve taşkınlarla daha da büyür, adeta deniz gibi olurdu. Onun içinde büyük ve küçük deniz diye adlandırılan çok özel bölümleri vardı. Kamışlık ve otluk yerleri çoktu. Ormanları da çoktu. Semer otları buradan elde edilir,Afyon’a kadar gönderirdi.Gavur Gölü vahşi görüntüsü yanında bir kuş cenneti idi. En büyük özelliği buradan kaynaklanıyordu. Dünya’nın bütün kuş türleri buraya gelir desem mübalağa etmemiş olurum. Belki yüzün üzerinde ördek çeşidi vardı. Göçmen kuşları sürüler halinde gelir, gökyüzü görünmez olurdu. Burası aynı zamanda pek çok güzel kuşun merkezi idi. Bizim evin önü Göldü. Ilıman bir iklime sahip olduğu için balıklar üremek için bu suyu tercih edelerdi. 10 ile 20 kg gelen yayın balıkları var idi.
Göçebe kuşlar hep burayı tercih ederlerdi. Diğer göllerde don olayı olduğu ve Gavur gölünde pek don olayı görülmediği Amik Gölü kuşları bile buraya konardı. Zaten ördekler yüzerek gölü dondurmazlardı.Gölde çok sayıda yaban domuzu da vardı. Hatta bir zamanlar Manisa’da bulunan Kazaklar geldi. Bunları satın aldılar. Hatta başka bir zaman Kazaklar av malzemesi ile geldiler tonlarca balık yakaladılar. Vagonlara bir kat buz bir kat balık istif yaparak Arabistan ve İsrail’e gönderdiler. O zamanlar soğutucu araçlar yoktu Türkoğlu tren istasyonunda balık kokusundan durulmazdı.
TARİHİ
Türkoğlu’nun tarihi pek eski değildir. Yaklaşık 160 yıllık bir geçmişi vardır. Türkoğlu’nun ilk sakinleri Oğuzların Avşar boyuna mensub Tecirli aşiretidir. Tecirli aşireti Tombak, Nadir, Ericek köyleri ile Çukurova arasında göçebe bir hayat yaşıyorlardı.Tecirlilerin bu göçebe yaşamları geliş ve gidişlerde çevreye zarar verince, çevre sakinlerinin şikayetleri artar. Osmanlı Devleti Tecirlileri zorunlu iskana tabi tutmuştur.Derviş Paşa bu işe görevlendirildi.Uzun uğraşlar sonucunda Tecirliler bulundukları yere zorla yerleştirildiler. Bir bölümü de bugünkü ilçe merkezine yerleştirildiler. Hala bu döneme ait yapılar mevcuttur. Genel olarak bu yerler Cumhuriyet mahallesindedir.
İlçemizin eski adı “ELOĞLU”dur.Eloğlu ismi verilmesinin çeşitli rivayetleri vardır.Bunlar;
a)Buraya sonradan geldikleri için çevre sakinleri yabancı anlamında”ELOĞLU” denilmiştir.
b)El kelimesinin devlet anlamıda vardır.Devlet zoruyla yerleştirildiklerinden dolayı “ELOĞLU'NUN” devletoğlu anlamı da vardır.(El=Devlet)
c) Bu çevreye Maraş yöresinden bir genç, kız kaçırır bugünkü ilçe merkezinin alt kısmına saklanırlar.Burası bataklık olduğundan sivrisinekler çok fazladır,bir süre sonra azıkları biter.Genç , Maraş’a azık almaya gider.Bu gidiş ve dönüş uzun sürer.Bu kıza sivrisinekler çok zarar verirler,kız ağlayarak; “Eloğlu'na güven olmaz mı?”diyerek haykyımasından dolayı , bu olayın geçmiş olduğu yere”Eloğlu” denilmiştir.
Eloğlu Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra Fransız işgaline uğrayan Maraş ile aynı güzergahta olduğundan zaman zaman işgale ve mezalime uğramıştır. Toplu katliamlara maruz kalmışlardır.Ermeniler Fransızlara rehberlik yapmıştır.
Eloğlu bir ara bu mezalimlerden dolayı boşaltılmıştır.Bu sırada Fransızlar merkez Ulu camii'nde ikame etmişlerdir. Eloğlu son olarak 11 Şubat 1920 tarihinden sonra Fransızlar Maraş’tan çekilirken mezalime uğramıştır.Fransızlar çevre çeteleri ile beraber bu bölgeden uzaklaştırılmıştır.(Pusular-Gece baskınları). 12 Şubat 1920 Tarihinde Fransızlar bu bölgeden İslahiye doğrultusunda tamamen ayrılmışlardır.
Eloğlu 1944 yılına kadar köy statüsünde kalmış, 1944 yılında nahiye olmuştur.11 Şubat 1960 tarihinde dönemin başbakanı Adnan MENDERES burayı ziyaret eder, buranın ilçe , adının da Türkoğlu olmasına karar verir.20 Nisan 1960 tarihli 7033 sayılı yasa ile Kahramanmaraş ilinin 6.ilçesi olur.